Turhal Masaj Salonu
Turhal Masaj Salonu
O sırada Vibeke Knutsen fikrini değiştirdi ve pişmiş sığır etlerim geri koyup, alışveriş arabasını Turhal Masaj Salonu dipfriz reyonuna sürdü ve iki paket morina balığı filetosu aldı. Harry tişörtünü indirdi ve dolabın cam kapısını kapattı. Süte ihtiyacı yoktu. Et yahut morina balığı da istemiyordu. Aslına bakarsak pek bir şey istediği söylenemezdi. Yenecek bir şeyler olsun yeterdi.
Aç olduğundan değil fakat midesi boş kalmasın diye. Önceki gece midesi mesele çıkarmaya başlamıştı. O da tecrübelerinden biraz bir şeyler yemezse, bir damla bile alkol alamayacağım biliyordu. Alışveriş otomobilinda bir tane tahıl ekmeği ve yolun üzerindeki Vinmonopol’den bir şişenin olduğu kahverengi bir kese kağıdı vardı. Arabaya yarım bir piliç, altı şişe
Hansa koydu ve meyve reyonunda biraz oyalandıktan sonra kasa esnasında Vibeke Knutsen’in derhal arkasında sıraya girdi. Bunu kasten yapmamıştı, ama bir ihtimal tamamen şans da denemezdi. Hafifçe yan dönerek bir yerlerden gelen kokudan dolayı yüzünü buruşturdu. Harry’nin pek de göz ardı edebileceği bir mümkünlık değildi bu.
Turhal Masaj Salonu
Vibeke kasadaki kızdan yirmi paket Prince Mild sigarası istedi. “Bırakmaya çalışıyorsun sanıyordum.” Vibeke şaşkınlıkla ona doğru döndü ve şöyle bir süzdükten sonrasında üç farklı şekilde gülümsedi. İlki kısa ve otomatik bir gülümsemeydi. Sonraki tanıdığı için. Ve sonraki de ödemesini yaptıktan sonra meraktan dolayı. “Ve sanırım siz de’ bir parti veriyorsunuz, ” dedi kız. Aldıklarını plastik torbaya koyuyordu. “Onun gibi bir şey, ”
diye mırıldandı Harry gülümsemesine karşılık vererek. Kız başını yana çevirdi. Zebra çizgileri de onunla birlikte hareket ediyordu. “Çok misafir mi var?” “Birkaç tane. Hepsi de davetsiz.” Kasadaki kız parasının üzerini Harry’ye verdi. Harry de Selamet Ordusu 2 yardım kutusunu başıyla işaret etti. “Onlara pekala kapıyı gösterebilirsin, değil mi?” Kızın gülümsemesi gözlerine de yansımıştı. “doğal ki. Ama bunlar öyle kurtulması rahat türden misafirler değil.” Torbalarını kaldırınca,
Jim Beam şişesi altılı pakete neşeyle çarpıyordu. “Aha, eski meyhane arkadaşları?” Harry bu defa kıza daha uzun baktı. Ne söylediğini biliyor benzer biçimde görünüyordu. Bu ona daha da garip gelmişti çünkü birlikte yaşadığı adam oldukca mazbut birine benziyordu. Veya daha kısaca onun benzer biçimde mazbut birinin bu şekilde bir kızla yaşaması garipti. “Hiç arkadaşım yok, ” dedi. “O vakit bir kadın. Hani şu bir türlü peşini bırakmayanlardan.”








Son yorumlar